1980 ve 1990'lı yıllarda çocukluk-gençlik dönemini geçirmiş olanlar için Gırgır önemli bir figürdür. Bilgisayar oyunlarının bu kadar erişilebilir olmaması ve ülkenin buhran yıllarını tam atlatamaması, ucuz eğlence araçlarına olan ilgiyi iyice pekiştirmiştir. Filmlerde gördüğümüz Amerikan aileleri gibi bir oyun alışkanlığı ülkemizde yer bulmasa bile her anne-baba mutlaka çocuğuna böyle bir oyun almıştır. Her gelir düzeyinden insanın evinde bulunabilen birer obje olmaları da oyunların belli bir kesme ait olmayıp halk arasında yayılabilmesini sağlamış. Böyle bir atmosfer altında, yurtdışında tutmuş olan kutu oyunları devşirme şekilde üreten Yuma firması yine ülkemize adapte edilmiş bir oyun piyasaya sürmüş. Bu sefer bir mizah fenomeni olan Mad'in uyarlamasıyla karşımıza çıkmışlardır.
Oyun bulundurduğu materyeller bakımında Monopoly ve türevi olan ticaret oyunlarına benziyordu. Onlar gibi para ile oynanıyor ve yerden şans kartları çekiliyordu. En büyük farkı ise oyundaki amaç en çok parayı toplayabilen olmak değil, elindeki parayı en çabuk bitirebilen olmaktı. Oyun neredeyse her yönüyle diğer oyunların zıttıydı. Oyuna ilk olarak en düşük zarı atan başlardı ve diğer oyunlardaki gibi saat yönüne değil onun tersi yönde ilerlenirdi. Oyunda tam elinizdeki parayı bitirmek üzereyken bir oyuncu yerden bir kart çeker ve herkes sağındakiyle yer değiştirirdi. Bir bakmışsınız ki oyunun en zengini oluvermişsiniz.
Şans kartlarının içerisinde ''Kartı başına koy ve masanın etrafında geri geri yürü'' diyeni de var zıplayıp havada asılı kalmanı isteyende. Hatta oyun tahtasındaki hanelerden birinde ''Eğer adın Abuzittin Gamlıoğluzade ise 1.329.063.08 TL alırsın'' yazılıdır ve oyunun içerisinde bu meblağda banknot da bulunur. Bugünlerde oldukça soğuk gelen bu espiriler oyun içerisine daldığınızda hala size tebessüm ettirebiliyor.
Bir kuşak için eleştiri ve muhalefetin, üçüncü sınıf hamur kağıt üzerinde çizgilerle hayat bulan ismi Gırgır bir sonraki jenerasyonun da bu şekilde hayatına girmişti. Gırgır dergisiyle hiçbir organik bağı olmamasına rağmen hem dergi popülaritesinden faydalanmak için hem de Amerikadaki en büyük mizah dergisinin oyununu uyarlamak için Türkiye'nin en büyük mizah dergisinin isminin kullanıldığını ne kimse inkar ediyor ne de böyle bir iddiada bulunuyor. Bunun yanında hem oyunun konseptini vermek açısından hem de alt tarafı bir kaç saat hayattan uzaklaşmak için oynanan bu tür oyunlarda bile insanların gözünü para hırsı bürümesine yaptığı dokundurmalarla, sahip olduğu ismi taşımakta bir zorluk çekmeyen Gırgır oyun tarihinin en zırtapoz oyunları arasında böylece yerini alıyor.
Oyuncu Sayısı: 2-4 Kişi
Yaş Kategorisi: 100 aylık ver üzeri
Ortalama Oyun Süresi: 60dk
Tasarım: Jack Burton Davis / 1979
Bende bu gırgırın çok eskiden beri var satsam kac para eder baya eskiden beri saklıyorum
YanıtlaSilHala duruyorsa almak isterim
SilBende bu gırgırın çok eskiden beri var satsam kac para eder baya eskiden beri saklıyorum
YanıtlaSilAlırım
Sil