30 Aralık 2014 Salı

Doberman Köpek Yarışları


 Bugün göz atacağımız oyun daha önce herhangi bir incelemesini yapmadığımız, Galli Zeka Oyunları'nın bir ürünü olan Doberman Köpek Yarışları. Kutu ilk elime geçtiğinde müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzettiğim Türkiye'de Köpek Yarışları oyunu  fikrinin Şan'ın At yarışı oyunundan esinlenildiği aşikar. Bununla birlikte rakipleriyle aynı konsept oyunu çıkartmayıp böyle bir incelik göstermeleri de hoş bir detay olmuş.

Oyunun orijinali 1938 yılında Walter Lee ve Roy Palmer tarafından üretilen Totopoly isimli at yarışı oyunu. At yarışları dünyanın hemen her ülkesinde yaygın bir şekilde takip edildiği için bir süre çok ilgi görmüş ve pek çok ülkede yayınlanmış. Türkiyede de 70 ve 80'li yıllardaki kutu oyunların altın çağında bu oyun piyasaya sürülmüş.


Oyunda her oyuncunun üç adet köpeği bulunmakta ve bu köpekler aynı renklere sahip köpek kulübeleri ile temsil edilmektedir. Klasik olarak oyuna en büyük zarı atan oyuncu başlar ve oyun tek zar atarak devam eder. Tüm oyuncular ilk köpeklerinin hareketlerini tamamlayınca ikinci köpeklerinin hareketi için zar atarlar. Oyun böylece her yarışmacının üç köpeğini de ilerletmesi şeklinde sürer.


Yarış kulvarlarındasarı, siyah, kırmızı, mavi ve beyaz olmak üzere 5 renk bulunur. Bu karelerdeki talimatlara uymak için tüm oyuncular ya kendi köpeklerini temsil eden karelerden birine ya da beyaz kareye gelmek zorundadır. Burada beyaz karedeki talimatlar tüm oyuncular için geçerlidir. Renkli karelerin çoğunda şans kartı çekme ibaresi bulunur. Bu şans kartları üzerinde yapılması gereken talimatlar ile birlikte oyuncuya ya kendi renginde avantaj ya da beyaz renkli dezavantaj kartı kazandırır. Oyunu tamamlamak için oyuncunun bu beyaz dezavantaj kartlarından kurtulması gereklidir.


Oyuncu bir süre ilerledi ve elinde hem kendi renginden avantaj hem de beyaz renkli dezavantaj kartı var diyelim. Bu takdirde oyuncunun birkaç seçeneği vardır;

  • Kendi renginde bir karede bulunuyor ve elindeki beyaz renkli karttan kurtulmak istiyorsa bu kartı elinden çıkarır ve bir tur oynamaz
  • Köpeğinin renginden farklı bir karede duruyorsa hem beyaz hem de renkli kartı elinden çıkarabilir. Bu durumda beyaz karttan kurtulsa bile avantaj kartını kullanamaz
  • Köpeğinin renginden farklı bir renkte bulunuyorsa renkli avantaj kartını kullanıp üzerindeki bildirimi uygulayarak avantaj sağlar fakat beyaz renkli dezavantaj kartı hala elinde bulunur.

Yarış sırasında her bir karede sadece tek köpek durabilir. Köpekler aynı renkte olsa bile aynı karede yer alamazlar. Bunu ortadan kaldırmak için yarış esnasında köpeklerin kulvar değiştirme şansı bulunmaktadır. Köpekler kulvar değiştirmelerine rağmen önlerindeki tüm kulvarlar doluysa yüksek zar atmaları halinde bile önlerindeki yarışmacıyı geçemezler yani bir köpek diğerinin üzerinden atlayamaz.


Oyun başlamadan her oyuncuya kasa tarafından paraları dağıtılır. Oyuncular bu paralar ile önce belirlenen köpek başına düşen yarış harcını yatırır ve daha sonra yarış için bahis yaparlar. Bu bahisler bahis kartına işlenir. Yarışmacılar istedikleri tüm renklerdeki köpeklere istedikleri kadar bahis yatırmakta serbesttirler. Oyunun kazananının yarışı kazanan köpek sahibinin mi ya da en çok parayı bahisten kazananın mı olacağını oyuncular kendi aralarında belirlerler.

Son bir detay olarak da yarışı bitirmek için oyuncuların tam zar atmaları gerekmektedir. Yani son kareye gelindiğinde sadece 1 atmaları zorunludur. 1 den büyük farklı zar atmalarında finişi geçemezler ve 3 defa bu yeterli zarı tutturamazlarsa köpekleri en sondaki yarışçının bir arkasına geçer. Ayrıca yarışı bitirmek için yarışmacıların ellerindeki beyaz kartlardan kurtulmaları gereklidir.


Oyuncu Sayısı: 2-4
Yaklaşık Oyun Süresi: 30 dk.
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: Walter Lee & Roy Palmer / 1938



Paylaş:

6 Kasım 2014 Perşembe

Banker Kaçtı


Şan firmasının bir diğer gayrimenkul yatırım oyunu olan Banker Kaçtı, adından da anlaşılabileceği gibi bankerler aracılığıyla kısa yoldan köşeyi dönmeyi amaçladığımız bir oyun.

Oyunda 3 bankerin bizi zengin etme çabalarına şahit olacağız. Oyun tahtasındaki kareler mavi, yeşil ve kırmızı renklerde bulunmaktalar. Her banker ayrı bir renge sahip. Oyuncular istediği bankere istediği şekilde para yatırmakta serbestler. Oyunda Monopoly gibi belli bir rengin hepsini tamamlama gibi bir şart yok. Hanelerdeki hisse senetleri alındığında direk yatırımınız işlemeye başlıyor fakat bu oyunda sahip olduğunuz gayrimenkul karelerine ilave yatırımlar yapamıyorsunuz.



Oyunda 2 taksitle sahip olunabilen 3 mülk var. Bunlara geldiğinizde ilk taksit ödemesini yapıyorsunuz, bir sonraki tur tekrar o haneden geçtiğinize ise ikinci taksidi ödeyip bir daha kaybetmemek üzere bu mülke sahip oluyorsunuz. Kaybetmemek üzere diyorum çünkü size tatlı tatlı faiz veren bu bankerlerin her an sırra kadem basma olasılığı var. Banker kaçtı hanelerinden birine geldiğiniz takdirde bahsi geçen bankere ait tüm yatırımlarınız onunla birlikte uçup gidiyor. Örneğin; mevcut olan üç bankerden de üçer tane tahvil aldınız. Oyun ilerlerken ''Banker Ateş Kaçtı'' hanesine geldiğiniz takdirde banker Ateş'in temsil ettiği kırmızı renkteki tüm yatırımlarınız kasaya iade edilir ve bir daha oyuna katiyen dahil olamazlar. Bundan sonra o haneye gelen tüm oyuncular tekrar kendilerine sıranın gelmesini beklemekten başka hiç birşey yapmazlar. Bu Banker Kaçtı hanelerinden sadece iki taksitle almış olduğunuz yatırımlar kurtulur fakat bu yatırımların ilk taksidini ödeyip daha bir turu tamamlayamadan bankeriniz kaçarsa yine geçmiş olsun. Nihai tapunuzu alamadığınız ve geçici belgeyle iş yaptığınız için bu yatırımınız da heba olur. Satışı iki taksitle gerçekleşen bu yatırımların tek farkı kasaya devredildikten sonra herhangi bir oyuncu ilgili haneye geldiği takdirde bu mülkleri tekrar satın alabilirler. Yani kartlar oyuna tekrar dahil edilebilinir.


Banker Kaçtı haneleri sadece ilgili bankere ait yatırımlarınızı kaybetmenize neden olur. Diğer bankerlerle olan ticari ilişkileriniz devam eder. Oyunda sadece '' Tüm mal varlığınız yok oldu'' hanesine gelirseniz beş parasız dımdızlak kaldınız demektir. Bu karede tüm bankerlere ait yatırımlarınız batmış oluyor. Oyunun amacına gelirsek tabi ki en çok parayı kazanan oyunun galibi olur.

Yayınlandığı dönemin Türkiyesine esprili bir bakış ile yaklaşan Banker Kaçtı, ticaret oyunları içerisinde son derece zevkle oynanabilecek başarılı bir tasarım.

Oyuncu Sayısı: 2-4
Yaklaşık Oyun Süresi: 90dk.
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: 198x
Paylaş:

3 Kasım 2014 Pazartesi

İskambilo


İskambilo oyunu aslında bir oyun değil. İskambil ile oynanabilecek 5 oyunun bir kutu içerisinde toplandığı anlamsız bir ürün. Ürün o kadar anlamsız ki tek materyeli bir deste iskambil kağıdı olan kutunun içerisinden iskambil destesi çıkmıyor. Açıklamalarda; '' Her evde bulunan bir deste iskambille oynayabilirsiniz'' diyen bir ibare var. Yani soran olursa bir de azar işitiyor. İşin açıkçası ben bu oyunun piyasaya çıktığında kaç liralık bir etiketle satıldığını merak ediyorum.


Kutunun içerisinden çıkan açıklama kağıdında oynanabilecek oyunlardan üçü poker, konken ve black jack olarak tavsiye edilmiş ama tabi isteyen batak da oynar pişti de. Geriye kalan iki oyun ise biraz zorlama, azıcık sallamasyon ögeler içermekte. Kutunun içerisinde tombala kartı mantığında fakat üzerinde rakamlar yerine iskambil kağıtları bulunan kartlar çıkıyor. Bu kartlardan tüm oyuncular birer tane çekiyor ve tombalayı çekecek olan oyuncu kılıç açar gibi desteyi açıyor. Kağıtlar çıktıkça oyuncular kartlarındaki haneleri kapatıp tombalaya ulaşmaya çalışıyor.


Diğer bir oyun ise rulet. Oyun kutusunu ters çevirdiğinizde rulet masasının iskambile uyarlanmış bir versiyonunu görüyorsunuz.

Böyle 5 oyunu toplamış ve tasarlamış gibi yapıp bir kutuda satmak, üstüne o kutunun içerisine bir deste iskambil dahi koymamak nasıl bir yaratıcılıktır artık siz düşünün. Ama kutu resmi çok güzel.

Oyuncu Sayısı: 2-12
Yaklaşık oyun Süresi: -
Yaş Kategorisi: 8 yaş ve üzeri
Tasarım: 198x
Paylaş:

1 Kasım 2014 Cumartesi

Yıldız Savaşları



Yıldız Savaşları, Şan Zeka Oyunları tarafından 1980'li yıllarda üretilmiştir. Tam tarihini net bilemesem de kutu üzerindeki illüstrasyonda ''Kenan'86'' imzasının yer alması üretimin seksenli yılların ilk yarısında olmadığını bize gösteriyor.

Oyun mavi ve kırmızı olmak üzere iki takım halinde oynanıyor. takımlarn eşit sayıda oyuncudan oluşması gerekmezken oyun alanında her iki takımdan da 3'er piyon bulundurmak mecburi. Örneğin kırmızı takım üç kişiden oluşurken mavi takım yalnızca bir kişiden oluşabilir fakat o bir kişi yine 3 piyon idare etmek zorundadır.



Oyun tahtası üzerinde takım renklerine ait üsler bulunmakta. Zar atılarak bu üsler arasında gezinmekteyiz. Asıl amacımız ise bir rengi olmayan ortak üsleri kendi takımımız adına ele geçirmek. Bunu yaparken sarı renkli komut hanelerine geldiğimizde yerden bir kart çekmek ve yönermeyi uygulamak zorundayız. Herhangi bir ortak bölgeye gelince çift zar atıp 7'den yukarı gelmesi halinde söz konusu bölgeyi takımımıza kazandırabiliriz. Bunun yanı sıra çift zar atıp 9 ve üzeri sayı elde eden rakiplerimiz tekrar bölgeyi ortak alana çekebilirler.

Oyun tahtası üzerinde bir de lazer hatları bulunmaktadır. Bu lazer hatları üzerinde duran rakipler birbirlerine ateş açabilir ve rakiplerini oyun dışı bırakabilirler. Oyun dışı kalan bir oyuncu 5 puan ile yeniden başlangıç noktası gelerek oyuna dahil olur. Herhangi bir oyucu 3. defa oyun dışı kaldıktan sonra bir daha oyuna dahil olamaz. Oyucuların ellerindeki puan kartlarının tükenmesi de yine oyun dışı kalma sebebidir.

Yıldız Savaşları oyunu 2 etaptan oluşur. İlk etap, ortak olan bölgelerin tamamının kırmızı yada mavi takım tarafından ele geçirilip oyun alanı üzerinde hiç boş alan kalmayınca sona erer. Bu noktadan sonra tüm oyuncuların bitişe varmaları beklenir. İkinci etapta ise oyuncular yine aynı anda oyuna başlarlar ve tahta üzerinde 2 tur atıp oyunu tamamlarlar. En çok puana sahip olan oyuncu oyunun galibi olur.

Oyuncu Sayısı: 2-6
Yaklaşık Oyun Süresi: 60dk
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: 198x


Paylaş:

31 Ekim 2014 Cuma

Pay Günü


Pay Günü, Şan firmasının Türkçeye uyarladığı ve orijinalinin Pay Day olarak adlandırıldığı masaüstü oyunudur. İsminin aslına olan benzerliği hoş bir detay olarak yansıtlıldığı oyun daha sonraki yıllarda Maaş Günü olarak lisanslı bir şekilde Türkiye'de piyasaya sürülmüştür. Maaş Günü başlığında da detaylara yer verilen bu oyunda her karesi ayın bir günü olarak yansıtılan bir takvim sayfasından esinleneien oyun alanında oynanmaktadır.

Pay Günü neden olduğu belirsiz bir şekilde Western temalı olarak ülkemize yansıtılmıştır. Oyun tahtası ve oyun kutusunda tamamen Vahşi Batı görsellerine yer verilmekle birlikte yerden çekilen kartlarda günümüz ögelerinin yer alması; örneğin konserve fabrikası hissesi yada spor araba gibi detaylar tasarımdaki tutarsızlığı göstermektedir.


Oyunda zar atarak ilerlenmekte ve her güne denk gelen yönermeler uygulanmaktadır. Bu yönermeler doğrultusunda yatırımlar yapıp günlük faturalar ödenmekte, bankalardan kredi çekilmekte yada para yatırılmaktadır. Oyun tahtasındaki son haneye gelindiğinde ise aylık maaşını alan oyuncu tekrar ilk haneye gelip oyuna devam etmektedir.



Yayınlandığı dönemdeki oyunlara çeşitlilik getiren Pay Günü, oyun severler için zor bulunan bir parça olarak tarihteki yerini almıştır.

Oyuncu Sayısı: 2-6
Yaklaşık Oyun Süresi: 45 dk
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: Paul J. Gruen / 1975
Paylaş:

30 Ekim 2014 Perşembe

Yeni Borsa


Şan firmasının Monopoly uyarlamalarından biri olan Yeni Borsa benim en sevdiğim ticaret oyunu. Bana Monopoly'den daha sempatik gelen bir yapısı var.

Oyunda değişik sektörlerde faaliyet gösteren firmaların hisse senetlerini toplamak, bu topladığımız hisselere yatırım yapmak ve en zengin olma amacındayız. İçlerinde haberleşme-bilişim, tekstil, gıda, ulaşım, kimya sanayii gibi sektörlerin bulunduğu kağıtları toplamanın ve yatırım yapmanın mantığı tamamen Monopoly'den geçme. Yani her hissenin ait olduğu bir renk var ve bu renklerdeki kartların tamamının toplayan oyuncu o sektöre yatırım yapmaya hak kazanıyor. Oyunda ayrıca şans kartları da bulunmakta. Bu kartlar sayesinde türlü avantajlar ve zararlar ile karşılaşıyorsunuz.



Oyun tahtası iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümün oynanışı ve mantığı anlattığımız gibi. Oyunda tüm hisse senetleri satışı tamamlanınca ikinci bölüme taşınıyoruz. Burada ilk bölümdeki bütün yatırım ve varlıklarımız aynen devam ediyor fakat oyuna yeni bir hane ekleniyor. Bu haneye gelen oyuncu mahkemeye çıkıyor ve piyasada tekelci olmakla suçlanıyor. Eğer herhangi bir renk grubunun tüm kartları sizde toplanmamışsa sıkıntı yok, mahkeme düşüyor ve beraat ediyorsunuz ama eğer herhangi bir renk grubunun tüm kağıtları sizde kalmışsa o zaman yandınız. Mahkeme sizin faaliyet gösterdiğiniz sektörde tekel oluşturmaktan suçlu buluyor. Bahsi geçen sektörde eğer hisse dışında yatırımlarınız da var ise öncelikle bu yatırımlar açık arttırmayla satılıyor. Örneğin yeşil grup sizde ve karelerden birinde 2 adet haberleşme uydunuz var. Bunlar değerlerinin yarı fiyatına açık arttırmaya konuluyor ve en yüksek teklifi veren oyuncu bu yatırımların sahibi oluyor. Burada tüm yatırımlar paket hallinde satılmak zorunda yani iki uydudan birini başka oyuncu ötekini diğer bir oyuncu alamaz. Maliye bu satışın 1/3'lük bedelini hazineye alıp geri kalanını size veriyor. Bu dakikadan sonra satılan bu yatırımların olduğu haneye gelen bir oyuncu Hisse gelirini size, yatırımların gelirini ise artık bu yatırımların yeni sahibi olan oyuncuya ödemek zorunda. Şayet bu haneye siz gelirseniz tüm renk sizde olmasına rağmen yatırım gelirlerini ödemek zorundasınız. Eğer mahkemeye çıktığınızda tekel oluşturduğunuz kanaati gösterilmiş ama sektöre hisse sahip olmak dışında bir yatırımınız olmamışsa bu sefer aynı şekilde hisselerinizden birini elinizden çıkarmalısınız. Tekelcilik suçlaması sadece tek sektör için yapılır. Yani aynı anda iki farklı renk grubunun da tamamına sahipseniz bunlardan sadece biri hakkında yargılanırsınız.


Oyun bu dinamik ile ikinci bölümünde oldukça karışıyor. Genelde oyun uzun sürdüğü için ikinci bölüme geçilmeden bitiriliyor fakat asıl dananın kuyruğunun kopacağı bu bölüm oldukça zevkli. Şan firması genelde yaptığı uyarlamalara böyle ufak tefek eklemelerde bulunmayı seviyor. Ben genelde bu dokunuşlardan hoşlanmasam da bu sefer çok yerinde olmuş. Monopoly'den bence daha keyifli, mutlaka oynanması gereken bir oyun.

Oyuncu Sayısı: 2-4
Yaklaşık Oyun Süresi: 90dk
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: 198x


Paylaş:

24 Ekim 2014 Cuma

Magic The Gathering

Magic The Gathering 1993 yılında piyasaya çıkan ve bir matematik Profesörü olan Richard Garfield tarafından yaratılan bir kart oyunudur. Oyun,  fantastik ögeler içeren bir savaş oyunu olarak basitçe tanımlanabilinir. Oyundan her biri en az 60'ar karttan oluşan desteler ile rakibi alt etmeye çalışılan stratejiler uygulanır. Burada oyuncular destelerini kendileri oluşturur. Destede başlıca Land, Yaratık ve Büyü kartları var diyebiliriz. Bu kartlar kendi içerisinde de sınıflara ayrılır.

Örneğin bazı büyüler anlık iken (Instant) bazı büyüler kart yok edilmedikçe sahada bulunabilir (Enchanment) yada sıra kendinizde olmasa dahi oyuna sürebileceğiniz büyüler de vardır (Sorcery)

Oyuncular her elde oyuna bir adet Land kartı sürebilirler ve bu kartlar hemen aynı el kullanılabilinir. Land'ler 5 ayrı renkte bulunur ve yaratıklarınızı oyuna katmak için sahip olduğunuz alanlardır. Landler yaratık yada büyülerin oyuna sürülmesini sağladıktan sonra artık o el için bloke olmuş duruma geçerler. El tekrar döndüğünde ise bu blokeleri açılır.

Yaratık ve büyü kartları ise ancak yerde Land kartı varsa ve bloke halde değilse sürülebilirler. Her kartın sağ üst köşesinde 1 veya daha fazla Land simgesi ve bir rakam bulunur. Bu Land simgesi kartın ait olduğu desteyi ve açık bulunması gereken Land rengini gösterir. Rakam ise bu bahsettiğimiz Land haricinde yerde herhangi bir renkten bulunması gereken Land sayısını bize verir.


Örneklendirecek olursak bu kartı oyuna sokmak için 2si Swamp olmak üzere toplamda 5 adet Land kartına sahip olmamız gerekmektedir. Bu kart ayrıca oyuna girdiğinde 5 hücum ve 3 savunma gücüne sahip olacaktır. Tüm kartların oyuna sürülmesi bu şekilde gerçekleşir. Land dışındaki kartların bir elde oyuna sürülme gibi bir sınırlandırılması yoktur. Yerdeki Land'ler el verdiği takdirde istenildiği kadar kart oyuna dahil edilebilinir.

Yaratıklar oyuna sürüldüklerinde eğer aksi bir ibare belirtilmemişse o el atak yada savunma yapamazlar.

Oyuncular ellerinde maksimum 7 kart olmak üzere kart seçerler. Eğer çekilen el beğenilmezse bu eli bozma hakkı vardır fakat her el bozuşda artık yerden bir öncekinden 1 eksik kart çekilir. Bozulan el Mezarlık (Graveyard) alanına atılır. Mezarlığa ayrıca oyun içerisinde ölmüş yaratıklar ve kullanılmış büyüler de atılır. Buaraya atılan kartlara oyundan çıkmış olarak bakılsa da yine de önemlidir çünkü bazı büyülerle bu mezarlıktan tekrar kart çağırma imkanı vardır.

Oyundaki bir diğer alan ise Savaş Alanıdır (Battlefield). Bu alanda elimizden oyuna sürdüğümüz kartlar yer alır. Kartlar oynayan oyuncuya dik olarak yerleştirilir ve bir turda oynanan kartlar yan çevrilerek bloke oldukları gösterilir. Böylece oyuncular hangi kartların savunma yada blokta o an aktif olabileceklerini görebilirler.

Üçüncü alan ise Kütüphane (Library) alanıdır. Bu alanda oyuncuların hazırladıkları desteler (Deck) bulunur. Oyuncular destelerini oluşturmakta özgürdürler. Aynı karttan en fazla 4 adet olmak üzere (Landler hariç. Oyuncular destelerine istedikleri adette Land sokabilirler) istedikleri şekilde deste tasarlayabilirler. Tabi bu desteleri tasarlarken kendilerine belli kriterler koymalıdırlar. Örneğin Land ağırlıklı bir deste oluştururlarsa çekecekleri kartlar ağırlıklı olarak Land gelecek ve savaş alanına istedikleri yoğunlukta yaratık süremeyeceklerdir. Land sayısında kısmaya gittikleri takdirde ise bu sefer ellerinde çok miktarda yaratık olmasına rağmen bunları açmaya yarayan Landlerden mahrum olacaklardır.

Deste içeriğindeki renk içeriği yine oyuncuların kararına kalmıştır. Tüm renkler ağırlıklı olarak belli güçlere sahiptir. Tek renkli bir destede çektiğiniz her Land kartı o destedeki yaratıkları açmaya yarayacaktır fakat diğer renk düzenlerinin getirdiği avantajlardan oyuncu mahrum kalır. Desteyi çeşitlendirmek istenirse bu sefer de Land sayısı ve çeşitliliğini normalden fazla tutmanız gerekebilir.

Destedeki yaratıkların güç seviyelerini de ayarlamak son derece önemlidir. Rakibe zarar veren başlıca kartlar Yaratık kartlarıdır. Tüm oyuncular ellerindeki yaratıkların tabi ki kuvvetli olmalarını ister fakat yaratıkların atak ve savunma güçleri arttıkça oyuna sürülmek için gereken Land sayısı da artmaktadır.




Örneğin 6/6 gücü olan Sea Monster kartı hem savunma hem de hücumda çok etkili bir karttır. Bunun yanında oyuna dahil olabilmesi için 6 adet Land kartına ihtiyaç duyar. Bu da demek oluyor ki bu kart saldırmak için en az 7 tur beklemek zorundadır. Elinizdeki tüm kartlar böyle ağır silah olması halinde hücum etmek bir yana gelen saldırılardan korunmak için dahi ciddi zorluk yaşanabilinir. Bunun yanında sadece bir adet Plant isteyen Llanowar Elves kartının daha ilk el oyuna dahil olma şansı vardır. Bu kartın da hem hücum hem savunmada zayıf kalması muhtemeldir.

Oyunda bir tur iki oyuncunun da birer kez saldırı hakkı kazanıp bunu kullanması yada bu haktan vazgeçmesi ile tamamlanır. Yani rakibine saldırı yapmış bir kart hemen akabinde gelen bir saldırıyı savunamaz çünkü bir tur daha tamamlanmamıştır. Aynı şekilde savunma yapan bir yaratık da hemen hücuma kalkamaz. Saldırı yapan yaratıklar eğer kartlarda aksi belirtilmemişse belli bir yaratığa değil oyuncuya saldırırlar. Saldırıları karşılayan oyuncu ise hükmettiği yaratıklardan isrediği yada istedikleri ile saldırı yapan kartları seçimli olarak savunurlar.



Örneğin 6/6 kuvvetinde olan Sea Monster kartı saldırıya geçti. Karşısındaki oyuncu bu kartı savunmamak, savunmak ve hangi kart yada kartlarla savunacağı kararlarını verir. Yerdeki kartlardan Dross Crocodile 5/1, Wall of Swords ise 3/5 güce sahiptir. Birer birer bu kartların ikisi de Sea Monster'dan güçsüz olmalarına rağmen birleşince 8/6 bir güce erişirler ve saldırıyı bloklarlar. Tersi olması durumunda; bu iki kartı Sea Monster blokluyor diyelim. Bu sefer Sea Monster sadece tek bir kartı bloklayabilir çünkü bir kart sadece tek bir karta karşı koyabilir. Eğer Sea Monster'ın karşısına 1/1 kuvvetinde Llanowar Elves çıksaydı savunma yapan oyuncu yine hasar almayacaktı fakat Llanowar mezarlığa gidecekti.

Yeri gelmişken Wall of Swords kartının altında yazan Defender, flying ibaresine de yer verelim. Oyunda bazı yaratıklar flying olarak sınıflandırılmıştır. Eğer bir yaratık bu yetiye sahipse onu sadece flying özelliğine sahip diğer yaratıklar karşılayabilir. Eğer savunma yapan oyuncunun alanında böyle bir kart yoksa savunma gerçekleşemez.



Oyun sadece giriş kısmını özetlediğimiz bu gibi dinamiklerle sürer. Her oyuncunun 20 hakkı vardır ve bunları tüketen oyuncu kaybeder.



Magic the Gathering kendinden sonra çok fazla oyuna ilham vermiş bir oyun olmakla birlikte çok fazla para harcamayı gerektirdiği için benim mesafeli baktığım bir oyun. 60 kartlık iyi bir deste için yüzlerce belki de binlerce kart almanız gerekebiliyor fakat iyi destelerle oynandığında çok keyifli bir oyun

Oyuncu Sayısı: 2-4 Kişi
Tahmini Oyun Süresi: 15dk - Sonu Yok
Yaş Kategorisi: 12 ve üzeri
Tasarım: Richard Garfield / 1993
Paylaş:

Boggle Slam

Boggle Slam üzerlerindeki her iki yüzünde de birer harf bulunduran bir desteyle oynan eğlenceli bir kelime bulma oyunudur. Oyunda deste içerisinden 4 adet kart seçilip bunlar yere anlamlı bir kelime oluşturacak şekilde açılır. Daha sonra kalan diğer kartların tamamı oyuncular arasında dağıtılır. Oyunda herhangi bir oynama sırası yoktur. Herkes elindeki harflerle en çabuk şekilde yerdeki kelimeyi değiştirmeye çalışır.


Örneğin yere açılan 4 harflik kelime ŞAKA olsun. Burada oyuncular ellerindeki desteye bakarak en hızlı şekilde tek harf değiştirerek yere anlamlı bir kelime daha açmaya çalışacaktır. Oyunculardan biri elindeki Y harfi ile kelimeyi YAKA olarak değiştirebilir.



Daha sonra oyuncular artık bu yeni kelime üzerinden ilerleyecektir. Diğer bir oyuncu (ilk kelimeyi değiştiren aynı oyuncu da olabiliri) elindeki I harfi ile bu kelimeyi YAKI olarak tekrar oluşturabilir. Oyun bu şekilde hızlı bir şekilde ilerler. Elindeki kağıtları ilk bitiren oyuncu oyunun galibi olur. Eğer hiçbir oyuncunun destesi bitmemiş fakat yerdeki kelimeyi artık hiçbir oyuncun değiştirememesi durumda herkesin elindeki kartlar sayılır ve en az karta sahip olan oyuncu galip ilan edilir.


Oyuncu Sayısı: 2-4 Kişi
Yaklaşık Oyun Süresi: 20dk.
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: Joe Weatherall / 2008

Paylaş:

Şampiyon (Formula 1)


Şampiyon kutu oyunu Yuma firması tarafından çıkarılmış bir yarış oyunudur. Aslen John Howarth ve Traver Jones tarafından yaratılan oyun ilk olarak 1962 yılında piyasaya sürülmüştür.


Oyun 2 ile 6 arasında oyuncu arasunda oynanabilir fakat ne kadar kalabalık olursanız tadı o kadar fazla çıkıyor. Oyunda yine bir çift zar yer almakta fakat  zarlar bu sefer oyun tahtasında ilerlemek için kullanılmıyor. Her oyuncu kendi hızını ve  buna bağlı olarak ilerleyeceği kare sayısını belirli kurallar çerçevesinde kendi belirliyor. Tabi bu hız belirlemede fren ve lastik aşınmalarını da göz önünde bulundurmak zorunda yoksa pistten dışarı çıkabilir yada pit alanına girmek zorunda kalabilirsiniz. Pit alanına girmek tüm oyuncuların kendi insiyatifinde. Bir oyuncu ister her tur pite girer isterse yarış boyunca hiç girmez



Oyunda iki ayrı kart grubu yer almakta. Bunlardan ilk grup taktik kartları. Bu taktik kartlarından her oyuncunun elinde 5'er adet bulunmakta ve oyunun ilerleyişine göre kendilerin avantaj yaratmak üzere bunları kullanabilmektedir. İkinci grup ise Bakım kartları. Bu kart grubunu ise diğer oyunlardaki şans kartları kategorisinde görebilirsiniz.



Oyunda para yok, zar sadece ceza belirleneceği zaman devreye giriyor. Bunun için şansın asgari, taktik geliştirmenin ise üst düzeyde etki ettiği çok zevkli bir oyun. Oyun içerisinde kullanılan kullanıcı kartları da sahip olduğu hareketli ve işlevsel ibreler ile son derece güzel bir ambiyans katmış.

Oyuncu Sayısı: 2-6
Yaklaşık Oyun Süresi: 60dk
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım: John Howarth - Traver Jones / 1963

Paylaş:

16 Ekim 2014 Perşembe

Gökdelen


Gökdelen oyunu yine Yuma firması tarafından piyasaya sürülmüş ve nispeten daha uzun süreli bir oyun. Oyun alanı kişi sayısına göre değişen 3lü bir katmandan oluşmakta. Tasarımdaki bu düşünce aslında 3 boyutlu bir yapıya gitmeye son derece el verirken firma böyle bir tasarım yapmayı tercih etmemiş. İsmiyle bağdaştıracak olursak, oyunu çok katlı bir gökdelende ticaret yapan bir firma olduğunuzu ve gökdelen içerisindeki katları çıktıkça iş hacminizin büyüdüğünü söyleyebiliriz. Gökdelenin katlarını üst üste konulmuş üç karton olarak değilde üst üste konulan üç kutu şeklinde tasarlama imkanı olsaymış asansör vasıtasıyla katlar arasında inip çıkmak çok daha keyifli olabilirmiş. Bu katlar arasında geçiş bize Milyoner isimli oyundaki hayat standartları arasında geçişi hatırlatabilir.


Oyunda sahip olduğunuz firma Türkiye'nin çeşitli bölgeleriyle iş yapmakta ve amaç tabi ki zengin olmak. Üç katta da bulunan asansör hanelerine gelindiğinde ise mutlaka kat değiştirmek zorundasınız. Burada iki yönlü kat değiştirme şansı sadece ikinci katta bulunmakta. Bu haneye üçüncü ve birinci katlarda gelirseniz mutlaka ikinci kata geçerken ikinci katta bu haneye gelmeniz durumunda aşağı inmeyi yada yukarı çıkmayı seçebilirsiniz.



Oyun Monopoly'den aşina olduğumuz bir karede yapı inşaa etme ve bununla paralel olarak kira gelirini arttırma prensibi üzerine kurulu yalnız burada en büyük yapılar otel değil de Gökdelen. Diğer mülkler ise Benzin İstasyonu ve Hipermarket. Oyunda ayrıca Borsa ve Seyahat adı altında iki grup kart yer alıyor. İlgili kareye gelindiğinde bu kartlardan çekiliyor. Borsa kartları diğer oyunlardaki Şans kartlarıyla aynı niteliği taşıyor. Seyahat kartları ise oyuncuyu oyun tahtası üzerinde farklı karelere yolluyor. Bu kartların en altında ise Koltuk no, Bagaj gibi bir ulaşım firmasının biletinde yer alan bilgiler yazılıp ayrı bir detay oluşturulmuş.


Gökdelen oyunu diğer emlak ve ticaret oyunlarının zevkli bir alternatifi olarak oyun rafınızda yer alabilecek nostaljik bir zevk.

Oyuncu Sayısı: 2-4
Yaklaşık Oyun Süresi: 120dk
Yaş Kategorisi: 8 ve üzeri
Tasarım:  -
Paylaş:

Kaptan Billy Bones



İskoç yazar Robert Louis Stevenson bundan yaklaşık 130 sene önce Define Adası isminde bir roman yazmaya başlamış. İlk başlarda çocuk dergilerinde yayınlana eser daha sonra kitap formatını kazanmış. Aradan geçen bunca zamana karşın hala en başarılı korsan hikayelerinden biri sayılan bu yapıt defalarca uyarlanmıştır. Oyuncuları arasında Cristian Bale ve Ellijah Wood gibi isimlerinde yer aldığı filmler çekilmiş, bazı projelerde ise hikaye yeniden yorumlanmıştır.



Romanda denizlere korkulu bir nam salmış korsan Kaptan Flint'e ait olan hazineye ulaşma çabaları anlatılmıştır. Flint bir seferinde büyük bir hazine ele geçirmiştir. Bu hazineyi kimselerle paylaşmak istemeyen kaptan önce mürettebatının ciddi bir kısmını ölüme terketmiş sonra da yanına aldığı altı güvenilir adamıyla hazinesini bir adaya saklamaya gitmiştir. Hazinenin hepsini gömdükten sonra Kaptan, yanında getirdiği altı kişiyi teker teker öldürmüştür. Daha sonra kendisi de bu hazinenin sefasını süremeden ölecek fakat önce hazineyi gösteren haritayı ikinci kaptanına verecektir.



Haritanın yeni sahibi elinde tuttuğu servetin büyüklüğünü bilmekle beraber denize açılmaktan çekinmektedir çünkü haritanın onda olduğunu bilen sadece kendisi değildir. Kısa bir süre sonra kendisininde öleceği ve bu ölümün ardından haritanın elden ele dolaşacağı bu kişinin adı Kaptan Billy Bones'dur.

İçerisinde kopan bacakların, çıkan gözlerin, fahişelerin, içkinin gırla olduğu bu hikayeyi çocuk dergilerine nasıl uydurdular tabi bir merak konusu ama bende çocuk olsam böyle bir kitabı seçerdim okumak için. (Aslında saydığın ögeler öyle aman aman boyutlarda yer almıyor, haksızlık etmeyelim)



Billy Bones'un kim olduğunu öğrendiğimize göre biraz da oyuna bakalım;
Oyunun Türkiyede yayınlanmış bir versiyonu varmı bilmiyorum, bendeki Jumbo firmasının ürettiği Hollanda versiyonu. Oyuna baktığımızda tamamen çocuklara yönelik olduğunu anlamak güç değil. Bir define adası üzerinde 4 maceracı ile oynanıyor. Amaç bitiş noktasına kadar taşıdığımız altını yada en çok altını götürmek. Burada zar yerine bir çark kullanılmakta. Bu çark çevrilip kaç hane gidileceği görülüyor. Her oyuncunun piyonun üzerinde bir altın sikke bulunmakta. Tüm oyuncular hareketlerini tamamlayıp her tur tamamlandığında define sandığının yanındaki maymuna basılıyor ve sandıktan çıkan iskelet rastgele bir piyonun sikkesini çalıyor. Sikkeyi kaybeden oyuncu başa dönüp yeni bir tanesini alır.



Bütün kuralları bundan ibaret olan oyun mekaniğiyle çok ilgi çeken bir yapıda. Oyun Amerika ve bazı ülkelerde Spinmaster firması tarafından ''Captain Bones Gold'' olarak yayınlanmış. Ebeveynler ve ufaklıklar arasında bağ kurabilecek basit, kısa ama keyifli bir oyun.


Oyuncu Sayısı: 2-4
Yaklaşık Oyun Süresi: 15dk
Yaş Kategorisi: 6 ve üzeri
Tasarım: 2005

Paylaş:

Popüler

Son